Güreşiyorum Portre 226.Bölum Rıza KAYAALP
Benim Hikayem;
Altı yaşından beri aklımdaki tek şey olan hayalim güreşi düşündüm.Asla alternatif bir şey aklıma gelmedi. Yozgat Güreş Eğitim Merkezinde bir gurur tablosu asılı idi.
Acaba bende birgün böyle tabloya yazılabilecekmiyim diye.
Kimle ne kadar madalya almış !!
Sık sık sayardım ve gözümün önünden hayali gelirdi.
O kadar gönlüme dokunuyor ki, Çalıştıkça huzur buluyorum.
Her antrenmandan huzurlu çıkıyorum.
Hep dua ederim “Allah’ım çalıştığım kadar nasip et “
Son Olimpiyatlardaki final müsabakası beni çok üzmüştü. Yapabilirdim diye düşünüyorum.
Güreşe başlayalı tam “23 “Yıl oldu. Hayatımda tek olarak yapmak istediğim mesleği yani güreşiyorum.
İlk okul öğretmenim çok istedi güreşçi olmamı.
Sürekli öğretmenim beni güreştirirdi. Amcamda destek verdi.
Ancak 11 yaşına kadar beklemem gerekiyordu.
İlk okul beşinci sınıftan sonra Güreş Eğitim Merkezi seçmeleri vardı.
Test falan ,sürat, koşu derken yedeklerden kaydım yapıldı.
Sonra annem bana müjdeyi verdi.
Asıl olarak kaydım yapıldı. (2000 kasım ayında ) yaklaşık altı yıl kadar hayatım güreşi öğrenmekle geçti.
Güreşi bir iş olarak değil severek yapıyorum.
Hayatımı güreşe göre şekillendirdim . Güreşe olan sevgimden asla hiçbir eksilme olmadı
Şimdiye kadar.
Ha keza çalışmalarım da da..
Çalıştıkça huzur buluyorum.
Güreşi bırakınca ya sporcu kardeşlerimin yanında veya farklı bir şekilde illa ki yer almak isterim.
GEM’ lerde 2000’ li yıllarda gurur tabloları vardı. Bakardım hep acaba Olimpiyat-Dünya –Avrupa ve diğer bende yer alabilecek miyim diye ..
Mevlama şükürler olsun.
Şu anda en çok Altın madalya alan sporcu unvanını elimde tutuyorum.
İnsan hayal kurmakla beraber, hayallerin de ötesine geçebiliyormuş.
Bunu gördük.
Bu kadar madalya kazanabilmek bir anda size kolay gelebilir. Ama bir tanesi için yirmi yılını veren var.
Yeteneğinizle beraber yaşantınızı da şekillendirmeniz gerekiyor.
Her daim güreşi bıraktığım yaşa gelmek isterim.
Düşünü yorumda
23 Yıl bayağı zorlu geçmiş.
Latife olacak ama elli yaşına gelince misal, otuz beş olmak isterim.
Bir kere daha ifade edeyim bu başarılar için çok zorluklar yaşadım.
Aktif yani müsabık güreşi bıraksam bile sporu asla hiç bırakmayacağım. Netice olarak çeyrek yüzyılımız aktif olarak güreş ile geçmiş olacak Paris sonrası.
Çıta olarak önemli gördüğüm her ne kadar büyükler olsa da 2005 yılından itibaren Yıldız-genç ve diğer yine bir çok madalya aldık.( 2005-2009 Yılları )
Büyüklerdeki ilk madalyam
2009 Yılındaki Dünya şampiyonasında aldığım Bronz madalya idi.
İlk şampiyonluğumda 2010’ daki Avrupa şampiyonluğum idi. Artık 23 Yıllık maraton başlamıştı. Hedeflerimden biri de bunları koruyabilmekti.
Sorumluluklarım ile beraber üzerimde beklentilerde oluştu. Allah’ a şükür hep karşıladım.
Bazen gününde olmamakla beraber sakatlıktan dolayı ve diğer madalya alamayabiliyorsunuz. Belli bir kesim hemen eleştirmekle beraber farklı sitemlerde bulunabiliyor.
Ama toplama baktığınızda açıklamaya gerek yok. Görüyorsunuz zaten. (Fire verebiliyorsunuz buda bana göre doğal karşılanmalı ) Esasında bunlar sizi hırslandırabiliyor .
Ki cevap olarak şampiyonada aldığımız başarılar karşılıyor.
22 Yaşında 2011 Yılında İstanbul’ daki Dünya şampiyonasında aldım. Enteresan olan o vakit ağır sıklet kilosu 120kg idi.
Şimdi ise 130kg. Elbette ki 120 benim için daha avantajlı idi. 2011-2014 yıllarında Dünyada iki kez ikinci oldum. 2015 yılında ise ikinci kez Dünya şampiyonu oldum. Sonrası mı; 2017/3. 2019/4. Ve 2022’de ise beşinci kez şampiyon oldum.
Ayrı bir rekorda oldu. Dünya’da en fazla madalya alan sporcu oldum ülkemde.
Olimpiyatlar;
Her daim biraz burukluğum var. Düşünün 12 kez Avrupa ve 5 Kez Dünya’da altın alamıyorsunuz ama işte ama Olimpiyat’ da üç madalya var ,
Altın alamamak üzücü..
Paris yaklaşıyor. İnşallah orada ..
Ama elbette ki Dünyanın sonu da değil..
Gerçekten emek harcıyorum ve çalışıyorum.
Olmasa da.
Nasip diyelim ,fevkalade olur elbette ki Olimpiyat Altın madalyası ile güreşi noktalamak.
En zorlu rakibim Kübalı .
Tokyo’ da olabilecekti olmadı.
Ama Paris’ te bende artık 130kg tam olarak doldurmuş olarak daha iyi bir durumda güreşeceğime inanıyorum.
Güreşten önce pek fazla yemek yemek ve birkaç kilo benim için sorun olmaz.
Paris’te kilo faktör ününde olacağı farklı bir strateji ile güreşeceğim.
Tonlarca ağırlık, onlarca düşülen minderdeki ter ve emek ,çaba ve geçen yıllar hiçte kolay kazanılmıyor madalyalar.
Bir özelliğimi çok seviyorum.
Her maçta rakibe göre hatta maçın içinde değişik stratejilerle ve taktikle güreşi kendi lehime çevirebiliyorum.
Kaba tabirle şimdi ki genel taktik pres yap puan al ,dışarı çıkar yere yatır ve çırp, demek istediğim farklı bir şey..
Arayış içerindeyim hep.
Antrenmanlarda da bunu denemeniz gerekiyor.
Emeğimin karşılığını aldığımı düşünüyorum.
Tabii ki nasipte önemli.
“Allahım çalıştığım kadar nasip et “
Bunu hep mırıldanırım güreşten önce..
Gençlere öneri olarak;
-Yetenekleri varsa güreşe başlasınlar,
-Güreş ağır bir spor dalı,
-Emek ,azim ,çaba ,sabır ,fedakârlık ve diğer gerekir.
Yani zor bir spor..
-Yıldız ve gençlerde alınan madalyalar önemli ama asıl olan büyüklerdir.
Yaş gurupları sadece geçiş olmalı. Karakterli olup, madalya aldıkça küçülmeliler, hocalarına inansınlar ve karakterli sayı & sevgi içinde olsunlar.
Kaynak;
TGF daha önce Taha ve Yasemin ‘i aynı şekilde yapmışlardı. Emeği geçenleri kutluyoruz.
