Kırkpınar Baş Cazgırı Şükrü Kayabaş

76 Yaşındaki Baş Cazgır Şükrü KAYABAŞ(57 Yıldır/Kırkpınar’ da)Er meydanındaki cazgırlar usta-çırak ilişkisiyle yetişiyor. “Salih, Fatih, Ergun kardeşlerim ve diğer cazgırları güzel yetiştirdik
Çıraklardan; Ergun SEVİNDİ, (Ekte;Güreşiyorum/Portre’den de)Asırlardır süregelen ata sporu yağlı güreşin er meydanlarında okudukları manilerle pehlivanları coşturan cazgırlar, usta-çırak ilişkisini devam ettiriyor.
Cihan Demirci |
02.10.2022
Fotoğraf: Cihan Demirci/AA
Edirne
Cazgırlar, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri başta olmak üzere yurdun dört bir yanında düzenlenen müsabakalarda “Dualı çayır”ın yükselen sesi oluyor. Başcazgır ve çırakları, söyledikleri mani ve şiirlerle pehlivanları güreşe hazırlıyor.

İlerleyen yaşına rağmen er meydanından kopamayan
76 yaşındaki başcazgır Şükrü Kayabaş, mesleğin en eski temsilcilerinden.

Er meydanının
“Efsane sesi” olarak bilinen Kayabaş, AA muhabirine, ustası “Şirin Baba” lakaplı Mustafa Şirin’den devraldığı mesleğini 57 yıldır severek yaptığını söyledi.

Kırkpınar ve Anadolu’da düzenlenen güreşlerde görev yapan 20 çırağının olduğunu belirten Kayabaş, “Salih, Fatih, Ergun kardeşlerim ve diğer cazgırları güzel yetiştirdik. Çıraklarımın hepsi iyi, ayrım yapmak istemiyorum. Yıllardır usta-çırak ilişkisiyle cazgırlığı devam ettiriyoruz. Çıraklarıma bildiklerimi öğretmeye devam ediyorum.” diye konuştu.

Ata sporu yağlı güreşlerde cazgırlık yapacak daha fazla çırak yetiştirmek istediğini ifade eden Kayabaş, cazgırlıkta 60 yılı tamamladığında mesleğini bırakmak istediğini kaydetti.

Sevindi:
“Manileri hayranlıkla dinliyorduk”
Edirneli yağlı güreş cazgırı Ergun Sevindi (38), er meydanlarında yıllarca güreştikten sonra cazgırlık yapmaya başladığını anlattı.

Ustası Kayabaş’ın yağlı güreşlerde kendisini takdim ettiğini belirten Sevindi, şunları kaydetti:

“Bizler yavaş yavaş ustamızın yanında manileri öğrendik. Manileri hayranlıkla dinliyorduk. Ustamızdan bu işi öğrendik, başardık. Allah’ın izniyle er meydanlarındayız. Ustamızdan yavaş yavaş bayrağı alıyoruz. Çırakların ustalarına saygı ve sevgisi sonsuz. Ustamızın verdiği görevleri er meydanında eksiksiz yerine getiriyoruz. Ustalarımızla görev yapmak bizim için çok büyük bir şeref ve şans. Pele Mehmet (Mehmet Tura) ustamız vardı, aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin. Bir tek Şükrü Kayabaş kaldı. Yaşarken kıymetini bilip, ustamızdan faydalanıp, ona en iyi şekilde hizmet ediyoruz.”

İnci:
“Ustalarımız olmasaydı bizler de bu sahalarda olamazdık”
Çanakkaleli yağlı güreş cazgırı Fatih İnci (37), bir süre güreştiğini ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle sporu bıraktığını aktardı.

Yağ kokusunu koklayanın er meydanını bırakamadığını belirten İnci,
“Babaeski Sinanlı’dan Şükrü Kayabaş ustam ve Bursa İznikli, Allah rahmet eylesin nur içinde yatırsın, Pele Mehmet ustam el verdiler. Sağ olsunlar var olsunlar.
Onlar olmasaydı bizler de bu sahalarda olamazdık.” ifadelerini kullandı.

12 yıldır cazgırlık yaptığını anlatan İnci,
“Çıraklar ustalarının peşinden gidiyor ancak bu azaldı.
Bitiyor gibi geliyor bana.
Bizler Şükrü Kayabaş ve Pele Mehmet ustalarımızın son çıraklarıyız.
Ustalarımız bizlere nasıl el verdilerse, bizden sonra gelen yetenekli gördüğümüz kişilere el vermeye çalışacağız. Bu mesleği yapacak kişi önce sevecek, sonra dürüst olacak. ‘Pehlivan’, ‘Cazgır’ denildiği zaman, er meydanlarında dürüstlük, efendilik, mertlik, yiğitlik gelir. Er meydanına alışacaksan dürüst olacaksın, efendi olacaksın, mert olacaksın. Önemli olan bu değerlerdir.” açıklamasında bulundu.

Güreşiyorum/ Portre/ 44;
Baş Cazgır Şükrü KAYABAŞ Yiğit lakabı ile anılır. Yağlı güreş, çayırlar ve minder ,hele ki Cazgır denilince marka “ ŞÜKRÜ KAYABAŞ “77 Yaşında ,Cazgırlıkta
57. YIL.. Güreşçi, İş adamı ve Cazgır……
-Yıl 1969 İstanbul Güreş İhtisas kulübünde tanıştık. O Vakit kulüpte yönetici idi.Çok emeği geçti. -Başarılı bir İş adamı idi
-Ve evet Şükrü ağabey Çayır ,Kırkpınar derken ünlü Baş Cazgır.. – Er Meydanlarında Geçen Bir Ömür,. Evet bir ömür geçti. –
-Şükrü Kayabaş için aşağıdaki yazılan dörtlük ne kadar anlamlı.
Bakınız ; Abdullah ERSOY Ustaya ne methiye dizmiş.
Bilir hep eksiktir bir tarafı,
Barışır önce kendi eksiklikleriyle,
Bilir herkes eksiktir,
Güler görmeden kusurları,
`Barışın diye haykırır insanlara
Onun adı yarım asrı geçen tarihi Kırkpınar baş cazgırı değerli insan
Şükrü Kayabaş ‘dır. (Ustamıza saygı)
Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde 21.01.1943 tarihinde doğan Kayabaş, 1963 yılında Ustası Şirin Mustafa’nın yanında genç cazgır olarak göreve başlamıştır. 1982 yılında Baş Cazgırlığa yükselen Kayabaş, nasip olur ise 2020 Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde de sahadaki yerini alacak.
Bundan sonrasını
Şükrü Kayabaş’ tan
Üç nesli Tarihi Er Meydanı’nda salavatlayan,
birbirinden farklı anlam ve öneme sahip manileri dillendiren Baş Cazgır Şükrü Kayabaş, “Bu işin
okulu çayırlardır.” diyor.
“Öyle bir dünyada yaşıyoruz, hayat insanları değil İnsan, insanı harcıyor .
Garibanın gayri meşru çocuğu olursa ..,zenginin olursa aşkın meyvesi oluyor .
Onun için Allah kimseyi yanlışı savunacak kadar cahil.
Doğruyu inkar edecek kadar nankör yapmasın.
Biz kimsenin varlığı ile var olmadık.
Yokluğu ile de yok. Olmayız.
Ne arkandan konuşanlara bakacaksın nede seni çekemeyenlere bakacaksın kötü düşünenleri Allaha havale edeceksin
Ve yoluna devam edeceksin
Herkese hayırlı bir ömür nasip etsin herkesin gönlündeki olsun. sağlıcakla kalın
Yine bir anlamlı yazısı daha;
Mensubu olduğum İstanbul. Güreş ihtisas kulübümüzün 100. kuruluş yılı dolayısı ile düzenlenen. Kitap dağıtım. Töreni muhteşem bir katılımla yapıldı.
Bu eserin meydana gelmesinde büyük emekleri olan başta kulübümüzün .vakıf başkanı eski. İç işleri bakanı ve eski güreş Fed. başkanımız Saadettin Tantana ve emeği geçenlere teşekkür ederiz.
Bir çok. şampiyonlar yetiştirmiş ve yetiştirmeye devam eden güreş ihtisas kulübünün mensubu olmaktan gurur duyuyorum.
Kitaplarılımızın dağıtımını yaptık.
yurt dışın dada gençler şampiyonasında Bükreş’te devam. Etmektedir türkün ata sporuna hizmet edenlere tekrar t.
teşekkür ediyorum.
Allah yollarını açık etsin ,
Allaha emen et olunuz
……………
Devam ediyor;
Detay
ŞÜKRÜ KAYABAŞ 21/01/1943 ~ Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde 21.01.1943 tarihinde doğan Kayabaş, 1963 yılında Ustası Şirin Mustafa’nın yanında genç cazgır olarak göreve başlamıştır. 1982 yılında Baş Cazgırlığa yükselmiştir.
http://www.edirnekirkpinar.com/…/biyog…/82-sukru-kayabas
http://www.haber380.com/haber-bas-cazgir-sukru-kayabas-er…
ŞÜKRÜ KAYABAŞ: 1943 yılında Babaeski Sinanlı Beldesi’nde doğdu.
30 yıl süreyle ticaretle uğraştı. 1957-62 yılları arasında 5 yıl süreyle Kırkpınar’da yağlı güreş
yaptı. Kırkpınar’da dereceleri bulunan Kayabaş, 1963 yılında cazgırlığa başladıktan sonra Türkiye’nin
çeşitli yörelerinde hem cazgır, hem pehlivan olarak yağlı güreş yaptı. İstanbul Güreş İhtisas
Kulübü’nde yöneticilik de yapan Kayabaş, halen Kırkpınar Baş Cazgırlığı görevini sürdürüyor. Evli ve
iki çocuk babası olan Kayabaş’ın oğlu Önder Kayabaş da 1982 yılında Deste boyda birinci olmuş, 5 yıl
güreştiği çayıra tahsil hayatı nedeniyle veda etmişti. Üç nesli Tarihi Er Meydanı’nda salavatlaysan,
birbirinden farklı anlam ve öneme sahip manileri dillendiren Baş Cazgır Şükrü Kayabaş, “Bu işin
okulu çayırlardır.” diyor. Usta çırak ilişkisiyle cazgırlığı öğrendiği çayırları iyi bir pehlivan olmasını
istediği torununa bırakacak olan Kayabaş, 57 yılla Kırkpınar’da Cumhuriyet tarihinin en fazla cazgırlık
görevini yerine getiren isim.
Er Meydanlarında Geçen Bir Ömür
“Çayırın efsanesi” lakabıyla bilinen güreş organizasyonlarının tanınan ismi 75 yaşındaki Şükrü Kayabaş, cazgırlıkta 55’inci yılını doldurdu.
CİHAN OKUR – “Çayırın efsanesi” lakabıyla bilinen güreş organizasyonlarının tanınan ismi 77 yaşındaki Şükrü Kayabaş, cazgırlıkta 57’inci yılını doldurdu.
Güreşle 14 yaşında tanışan ancak bir turnuvada rakibinin üzerine düşmesi sonucu ayağı kırılan ve 20 yaşında aktif sporu bırakmak zorunda kalan Kayabaş, daha sonra er meydanlarında cazgırlığa başladı.
Edirne’de düzenlenen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin yanı sıra, Türkiye’nin değişik bölgelerinde gerçekleştirilen güreşlerde başcazgırlık yapan Kayabaş, sağlığı el verdiği sürece mesleğini sürdürmek istiyor.
Er meydanı, pehlivan, kıspet, yağ gibi unsurların sıkça kullanıldığı yağlı güreşlerin ana unsurlarından olan cazgırlığı 55 yıldır sürdüren Kayabaş, yaklaşık 200 maniyi hafızasında bulunduruyor.
Kayabaş: “1963 yılında mesleğ başladım”
Şükrü Kayabaş, bir turnuva için geldiği Amasya’da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cazgırlığın usta çırak ilişkisiyle yürüdüğünü, kendi ustasının da Balıkesirli Şirin Mustafa olduğunu söyledi.
Cazgırın pehlivanları çok iyi tanıyan, mani okuyan ve yaptıkları oyunlarla onları takdim eden kişi olduğuna işaret eden Kayabaş, “Biz pehlivanlarımızı halkımıza memleketleri ve hünerleriyle tanıtıyoruz. Ayağım kırıldıktan sonra çok sevdiğim güreşi bırakmak zorunda kaldım. Balıkesirli Şirin Mustafa’ya, ‘İki boy pehlivanı da er meydanına ben salayım.’ diye bir güreşte rica ettim. Beni çok beğendi ve Kırkpınar’a davet etti. Onun aracılığıyla 1963 yılında meslege başladım ve bu yıl da 55’inci yılımı tamamladım. Artık bizler tirene bindik, istasyon bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ustalarının kendilerini çok iyi yetiştirdiklerini, kültürlü ve tahsilli olduklarını anlatan Kayabaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mehmet Ali ve Tokur Mehmet, Türkiye’nin en iyi cazgırları olarak yetiştiler. Onlar gibi cazgırlar da yetişmeye devam ediyor. Cazgırlığı bıraksam da bu işten kopmayacağım. Yeni yetişen cazgırlara kurs vereceğim, onlara bir şeyler öğreteceğim. Bugün yetiştirdiğim 10 çırağım Kırkpınar’da görev alıyor. Eskiden er meydanlarında güreşçi sayısı az olduğu için güreşçilere özel olarak mani okurduk. ‘Bahçemizde vardır elma ağacı, Sındıklılı Mehmet Yağcı.’, ‘Bazı pehlivanların sert olur eli, meşhur göçmen Kara Ali.’ gibi maniler söyleyerek takdim ediyorduk. Şimdi ise 70-80 başpehlivan var. Sadece isim ve unvanları ile takdim ediyoruz.”
Kayabaş, iyi bir cazgırın zeki ve gür sesli olması gerektiğine dikkati çekerek, “1966-1967-1968 yıllarında Kırkpınar’da ebedi kemeri alan Ordulu Mustafa Bük’ü, 1976-1977-1978 yıllarında altın kemerin ebedi sahibi olan Karamürselli Aydın Demir’i,1982-1983-1984’te altın kemeri kazanan Denizlili Hüseyin Çokal’ı takdim ettim. Daha sonra Ahmet Taşçı efsanesi başladı ve iki kere altın kemerin sürekli sahibi oldu. Ondan sonra da altın kemerin daimi sahibi olan güreşçimiz çıkmadı.” diye konuştu.
Er meydanlarında 55 yıldır çok güzel anılar biriktirdiğini dile getiren Kayabaş, “Cazgırın pehlivanları iyi tanıması, onların yaptığı oyunları çok iyi bilmesi ve memleketleriyle halka tanıtması gerekir. Cazgırın kendisini yetiştirmesi de önemlidir. Kendini yetiştirmeyen, geliştirmeyen cazgır olamaz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Benzer Haberler

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Haberi Paylaş

spot_img

Son Haberler

Bülten

Güncel kalmak için abone olun

avrupa yakası escortbeşiktaş escortbeyoğlu escortnişantaşı escortetiler escortesenyurt bayan escortbeylikdüzü bayan escortavcılar bayan escortşirinevler escortataköy escort